Dünya Sağlık Günü’nde Özlem Akarken’den Adil Sağlık Hizmeti ve Hukuk Vurgusu

7 Nisan Dünya Sağlık Günü'nde konuşan SAHİM-SEN Genel Başkanı Özlem Akarken, sağlık çalışanlarının yaşadığı ekonomik ve mesleki sorunlara dikkat çekerek adil sağlık hizmeti, güvenlik ve hukukun üstünlüğü çağrısında bulundu.

Dünya Sağlık Günü’nde Özlem Akarken’den Adil Sağlık Hizmeti ve Hukuk Vurgusu

Dünya Sağlık Günü’nde Özlem Akarken’den Adil Sağlık Hizmeti ve Hukuk Vurgusu

BİLGE DOKTOR / TÜRKİYE

Her yıl 7 Nisan’da kutlanan Dünya Sağlık Günü, yalnızca küresel sağlık politikalarının değil, aynı zamanda sağlık çalışanlarının karşı karşıya kaldığı sorunların ve çözüm çağrılarının da görünür hale geldiği önemli bir gün olarak öne çıkıyor. SAHİM-SEN Genel Başkanı Özlem Akarken, bu anlamlı günde yaptığı açıklamada, sağlık sisteminin sürdürülebilirliği ve sağlık çalışanlarının haklarının korunması adına hukukun üstünlüğü ve adil temsilin kaçınılmaz olduğunu vurguladı.

“Her bireyin kaliteli ve erişilebilir sağlık hizmetine hakkı var”

Sağlık hizmetlerinin temel bir insan hakkı olduğunun altını çizen Özlem Akarken, “Bizler, her bireyin adil, ulaşılabilir ve nitelikli sağlık hizmetlerinden yararlanması gerektiğini savunuyoruz. Bu sürecin temeli, ifade özgürlüğü ve tarafsız bir hukuk sistemidir” dedi. Sağlık çalışanlarının ise giderek artan ekonomik ve mesleki baskılarla mücadele ettiğine dikkat çekti.

Sağlık çalışanları güvenlik kaygısıyla görev yapıyor

Günümüzde sağlık çalışanları sadece ağır iş yüküyle değil, aynı zamanda güvenlik sorunlarıyla da karşı karşıya. Akarken, Sakarya’da bir hekimin hasta muayenesi sırasında uğradığı şiddeti örnek göstererek, “Sağlıkta şiddet sadece çalışanlara değil, toplum sağlığına da tehdittir. Caydırıcı yasalar kararlılıkla uygulanmalı, güvenlik önlemleri artırılmalıdır” dedi.

Ekonomik kriz, sağlık emekçisini daha da zorluyor

TÜİK’in %38,10, ENAG’ın ise %75,20 olarak açıkladığı yıllık enflasyon oranlarına dikkat çeken Akarken, “Yılın ilk çeyreğinde maaşlar enflasyon karşısında ciddi şekilde eridi. Artık toplu sözleşme masası çalışanların sorunlarını çözmüyor, aksine daha da derinleştiriyor” değerlendirmesinde bulundu.

Görev tanımlarındaki belirsizlik iş barışını bozuyor

Sağlık çalışanlarının görev tanımlarındaki belirsizliğe de dikkat çeken Akarken, “Muğlak görev tanımları hizmet kalitesini düşürüyor. Kurum içi huzurun yeniden sağlanması için açık, adil ve net tanımlar şarttır” dedi. Sağlık sistemindeki karmaşayı önlemenin yolunun bu belirsizliklerin giderilmesinden geçtiğini belirtti.

Asker hastanelerinin yeniden açılması moral kaynağı olacak

Asker hastanelerinin tekrar faaliyete geçmesinin sadece sistemsel değil, moral açısından da büyük önem taşıdığını söyleyen Özlem Akarken, devrolan personelin yaşadığı mağduriyetlerin yıllardır sürdüğünü ve bu durumun artık vicdani bir borç haline geldiğini ifade etti.

“Siyaset üstü, bağımsız sendikacılıkla yol almalıyız”

Toplu sözleşme masasında etkisiz kalan yapılar yerine bağımsız ve güçlü sendikal temsile ihtiyaç olduğunu vurgulayan Özlem Akarken, kamu çalışanlarına şu çağrıyı yaptı:

“Her şeyin değişmesini istiyorsak, durduğumuz yeri değiştirmeliyiz. Sağlık ve sosyal hizmet emekçileri olarak artık bağımsız sendikacılıkla sesimizi duyurmalı ve haklarımızı birlikte savunmalıyız. Gelin, sesinize ses olalım.”

www.bilgedoktor.com