Diyabet Riski Taşıyor Olabilirsiniz! Bu Belirtilerden Biri Bile Varsa Dikkat
İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Edvin Murrja, diyabetin erken belirtilerine dikkat çekerek, toplumda farkında olunmadan ilerleyen diyabet vakalarına karşı uyarılarda bulundu. 8 soruda diyabet testi ile bireylerin kendi risk seviyelerini değerlendirebileceğini belirten Murrja, erken teşhisin ve yaşam tarzı değişikliklerinin hastalığın seyrini olumlu yönde etkileyebileceğini vurguladı.

Diyabet Riski Taşıyor Olabilirsiniz! Bu Belirtilerden Biri Bile Varsa Dikkat
BİLGE DOKTOR / TÜRKİYE
Modern yaşamın getirdiği sağlıksız beslenme, hareketsizlik ve stres, diyabet riskini her geçen gün artırıyor. Ancak birçok kişi, bu sinsi hastalığın farkında olmadan hayatına devam ediyor. Acıbadem Taksim Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Edvin Murrja, erken teşhisin diyabetle mücadelede hayati rol oynadığını belirterek, uyarıyor: Bu belirtilerden yalnızca biri bile sizde varsa mutlaka bir uzmana başvurun!
Farkında olmadan milyonlarca kişi risk altında
Yapılan araştırmalar, Türkiye’de yaklaşık her sekiz kişiden birinin diyabet hastası olduğunu ancak önemli bir kısmının bundan habersiz yaşadığını gösteriyor. Diyabet kontrol altına alınmadığında kalp hastalıklarından böbrek yetmezliğine, görme kaybından iyileşmeyen yaralara kadar birçok ciddi sağlık sorununa yol açabiliyor. Dr. Edvin Murrja, “Erken tanı konulursa diyabetle yaşamak mümkün. Ancak gecikmiş tanı ciddi komplikasyonları beraberinde getiriyor” diyor.
Susuzluk hissi ve sık idrara çıkma uyarıcı olabilir
Diyabetin en erken işaretlerinden biri sürekli su içme ihtiyacı. Yüksek kan şekeri, vücudu su kaybına uğratıyor ve bu da aşırı susuzluğa neden oluyor. Buna paralel olarak sık idrara çıkma da gözlemleniyor. Özellikle geceleri artan bu durum, kan şekeri seviyesinin kontrolsüzce yükseldiğini gösterebilir.
Kilo kaybı, tatlı isteği ve halsizlik ciddiye alınmalı
Bilmeden kilo mu veriyorsunuz? Diyabet, vücudun yeterli enerji üretememesi nedeniyle yağ ve kasları yakmaya başlatabiliyor. Bu da, diyet yapılmadan yaşanan kilo kaybına neden oluyor. Beraberinde sürekli tatlı yeme isteği, yemekten kısa süre sonra yeniden acıkma gibi durumlar da kan şekerinin kontrolsüzlüğüne işaret ediyor.
Enerji eksikliği nedeniyle kendinizi sürekli yorgun ve bitkin hissediyorsanız, bu da önemli bir uyarı olabilir. Dr. Murrja, “Glikoz vücutta yeterince kullanılamadığında hücreler aç kalır, bu da genel bir halsizlik haline yol açar” diyerek dikkat çekiyor.
Yaralarınız geç mi iyileşiyor? Karıncalanma ve uyuşmalar başladı mı?
Yüksek kan şekeri, bağışıklık sistemini ve kan dolaşımını olumsuz etkileyerek yaraların iyileşmesini yavaşlatır. Özellikle ayaklarda oluşan yaralar, enfeksiyon riski nedeniyle dikkatle takip edilmelidir.
Ellerde ve ayaklarda uyuşma, karıncalanma veya yanma hissi gibi nörolojik belirtiler ise diyabetin yol açtığı sinir hasarının habercisi olabilir. Bu durum, diyabetin kontrol altına alınmadığı durumlarda ilerleyerek his kaybına neden olabilir.
Ailede diyabet geçmişi varsa dikkatli olun
Genetik yatkınlık da diyabet riskini artıran önemli bir faktör. Eğer anne, baba veya kardeşlerinizde Tip 2 diyabet varsa, siz de risk altındasınız demektir. Ancak bu, diyabetin kaçınılmaz olduğu anlamına gelmiyor. Sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz ve kilo kontrolü gibi yaşam tarzı değişiklikleriyle bu riski ciddi oranda azaltmak mümkün.
Dr. Murrja, diyabet riskini değerlendirmek için hazırladığı sekiz soruluk testi hatırlatarak, bu sorulardan birine bile “evet” yanıtı verilmesi durumunda, mutlaka uzman bir doktora başvurulması gerektiğini söylüyor. Unutmayın, erken teşhis hayat kurtarır ve diyabetle sağlıklı bir yaşam mümkündür.