Çocuğunuz güldükten ya da ağladıktan sonra öksürük krizine giriyorsa dikkat!

Çocuklarda öksürük ve nefes darlığı gibi belirtiler astım habercisi olabilir. Uzm. Dr. Gülnar Aliyeva, erken tanı ve yaşa özel tedaviyle hastalığın kontrol altına alınabileceğini vurguluyor.

Çocuğunuz güldükten ya da ağladıktan sonra öksürük krizine giriyorsa dikkat!

Çocuğunuz güldükten ya da ağladıktan sonra öksürük krizine giriyorsa dikkat!

BİLGE DOKTOR / TÜRKİYE

Çocukluk çağında sık görülen ve yaşam kalitesini olumsuz etkileyen astım, genellikle erken yaşta başlıyor ve uzun yıllar devam edebiliyor. Memorial Sağlık Grubu Medstar Antalya Hastanesi Çocuk Alerjisi Bölümü’nden Uzm. Dr. Gülnar Aliyeva, astımın çocuklarda nasıl fark edileceği ve tanı sürecinde hangi belirtilere dikkat edilmesi gerektiği konusunda uyarılarda bulundu. Özellikle gülme, ağlama veya egzersiz sonrası gelen öksürük ataklarının astım habercisi olabileceğine dikkat çekti.

Astım, çocukluk çağının en yaygın kronik hastalığı

Dünya genelinde tanı alan çocuk sayısı her geçen yıl artan astım, okul devamsızlıklarının, acil servis başvurularının ve hastaneye yatışların başlıca nedenleri arasında yer alıyor. Uzm. Dr. Gülnar Aliyeva’ya göre, hastalığın kesin nedeni bilinmese de genetik yatkınlık, çevresel faktörler ve biyolojik yapı bir arada astım gelişiminde etkili oluyor. Sigara dumanı, hava kirliliği, soğuk ve kuru hava, keskin kokular ve obezite gibi faktörler astım ataklarını tetikleyebiliyor.

Gece öksürüğü ve hışıltıya dikkat

Çocuklarda görülen balgamsız, tekrarlayan veya geceleri artan öksürük, aktivite sırasında kolay yorulma, hışıltılı solunum ve nefes darlığı gibi belirtiler astımın habercisi olabilir. Ailede alerjik hastalık geçmişi bulunan çocuklarda bu belirtiler varsa, düşük doz inhale kortikosteroid tedavisine verilen yanıt tanı koymada yardımcı olabiliyor.

0-2 yaş arası da risk altında

Astım genellikle 5 yaşından sonra daha rahat tanınabiliyor. Ancak 0-2 yaş arasındaki bebeklerde de astımı düşündüren belirtiler görülebiliyor. Özellikle üst solunum yolu enfeksiyonları sonrası 10 günden uzun süren hışıltı, tekrarlayan nefes alma güçlüğü, egzersizle kötüleşen öksürük ve gece uykularını bozan solunum sorunları astımı işaret edebilir.

Alerjik zemin tanıda önemli bir ipucu

Üç yaşından büyük astımlı çocukların çoğunda alerjen duyarlılığı gözlemleniyor. Ancak alerjiye rastlanmaması, astım ihtimalini dışlamıyor. Deri prick testi ve alerjen-spesifik IgE testleri tanıda yol gösterici olabilirken, solunum fonksiyon testleri 5 yaş ve üzerindeki çocuklarda etkili bir tanı aracı olarak öne çıkıyor.

Astım dışı nedenler mutlaka araştırılmalı

Tanı konmadan önce benzer belirtilere yol açabilecek diğer hastalıkların da ayırt edilmesi gerekiyor. Özellikle büyüme geriliği, doğumdan hemen sonra başlayan solunum problemleri, astım ilaçlarına yanıt alınamaması ya da tipik tetikleyicilerin etkisiz kalması gibi durumlar farklı bir hastalığın habercisi olabilir.

Tedavi yaş grubuna ve kontrol düzeyine göre planlanıyor

Astım tedavisinde temel hedefler; semptom kontrolü, alevlenmelerin önlenmesi, normal akciğer fonksiyonlarının korunması ve ilaçların yan etkilerinin en aza indirilmesidir. Tedavi 5 yaş altı, 6-11 yaş arası ve adolesan dönemdeki çocuklar için özel olarak planlanıyor. Astım şiddeti ve kontrol düzeyi dikkate alınarak tedavi basamakları oluşturuluyor. Tedavi sürecinde çevresel faktörler büyük önem taşıyor. Sigara maruziyeti, hava kirliliği, ev içi aeroalerjenlerden kaçınma, düzenli grip aşısı gibi önlemlerle hastalığın kontrol altına alınması mümkün hale geliyor.

www.bilgedoktor.com