Akciğer kanseri için risk grubundakilere yıllık tarama öneriliyor
Akciğer kanseri risk grubundaki bireyler için yılda bir düşük doz tomografi öneriliyor. 50-80 yaş arasında ve 20 paket-yıl sigara içmiş kişiler tarama programına alınmalı. Tanı ve takip sürecinde tomografi, PET-BT ve biyopsi aşamaları hayati önem taşıyor.

Akciğer kanseri için risk grubundakilere yıllık tarama öneriliyor
BİLGE DOKTOR / TÜRKİYE
50-80 yaş arası sigara öyküsü olan bireyler dikkat!
Tüm dünyada ikinci en yaygın kanser türü olan akciğer kanseri, en ölümcül kanserler arasında ilk sırada yer alıyor. En büyük risk faktörü ise halen tütün kullanımı. Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Tayfun Çalışkan, 20 paket-yıl sigara içmiş ve 50-80 yaş aralığındaki kişilerin her yıl düşük doz akciğer tomografisi ile tarama yaptırmalarının hayati önem taşıdığını vurguluyor. Bu tarama, hastalığın erken teşhisi için kritik bir adımdır.
15 yıldır sigara içmeyenler için durum farklı
Doç. Dr. Çalışkan, yıllık akciğer tomografisi taramalarının 15 yıl boyunca sigara içmeyen bireylerde ya da ileri yaş, eşlik eden ağır hastalıklar nedeniyle cerrahi müdahale şansı kalmayan bireylerde durdurulabileceğini ifade etti.
Akciğer grafisi yeterli değil, tomografi şart
Göğüs hastalıkları polikliniklerinde genellikle ilk aşamada akciğer grafileri kullanılsa da, bu yöntem akciğerin yalnızca %70-75’ini analiz edebiliyor. Bu nedenle şüpheli durumlarda bilgisayarlı tomografi (BT) görüntüleme mutlaka tercih edilmelidir. Tomografi, küçük lezyonları bile yüksek hassasiyetle tespit edebilme kapasitesine sahiptir.
Lezyon varsa PET-BT aşamasına geçilmeli
Tomografide 1 cm’den büyük bir nodül veya kitle saptandığında, sonraki adım PET-BT oluyor. Bu yöntemle lezyonların kanser özelliği taşıyıp taşımadığına dair ayrıntılı bilgi elde ediliyor. 8 mm’den büyük nodüller için de PET-BT öneriliyor. Daha küçük nodüller içinse skorlama sistemleri ve radyolojik özelliklere göre takip ya da ileri tetkik planlanıyor.
Bazen iyi huylu lezyonlar da kanser sanılabiliyor
PET-BT görüntülemesinde enfeksiyon kaynaklı bazı iyi huylu lezyonlar da kanserle karıştırılabiliyor. Bu gibi durumlarda doktorlar hastaya antibiyotik tedavisi uygulayarak belirli bir süre sonra yeniden radyolojik kontrol gerçekleştiriyor. Doç. Dr. Çalışkan, bu kritik kararların multidisipliner konseylerde, radyoloji, göğüs hastalıkları, cerrahi, onkoloji ve nükleer tıp uzmanlarıyla birlikte alındığını belirtiyor.
Tümör belirteçleri tanı koymak için yeterli değil
Kan testleriyle tümör belirteçlerinin ölçülmesi, tanıda yalnızca destekleyici bir unsur olarak değerlendiriliyor. Bu testlerin normal çıkması kanseri ekarte etmeye yetmediği gibi, yüksek çıkması da tek başına kesin teşhis anlamına gelmiyor. Uluslararası kılavuzlar, kan testlerinden ziyade düşük doz tomografi ile taramayı öneriyor.
Doğru biyopsi yöntemi hayati önem taşıyor
Akciğer kanseri hızlı seyirli ve çoğu zaman kötü huylu bir hastalık olduğundan, tanı işlemlerinin mümkün olan en kısa sürede tamamlanması gerekiyor. Doç. Dr. Çalışkan, “En az komplikasyon riski taşıyan, hızlı ve etkin sonuç veren biyopsi yöntemi seçilmeli. PET-BT ve beyin MR’ı sonuçlarına göre hangi yöntemin kullanılacağına karar verilir” diyor.
Erken tanı hayat kurtarır
Doç. Dr. Tayfun Çalışkan, risk grubundaki bireylerin akciğer kanserine karşı yılda bir kez düşük doz bilgisayarlı tomografi çektirmesinin hayat kurtarıcı olabileceğini vurguluyor. Özellikle sigara kullanmış bireyler için bu tarama programları, hastalığın erken evrede tespiti ve tedavi başarısı açısından büyük önem taşıyor.